Rinoplasti
Rinoplasti nasıl yapılır?
Rinoplasti; en kısa tanımıyla burnun yeniden şekillendirilmesi demektir. Rinoplasti hastalarının bazıları aşırı realistik, bazıları aşırı hayalperest olabildiği için yapılan işlemi tıbbi terimlere girmeden basitçe tarif etmek gerekir. Çünkü rinoplasti hastalarımızın bazılarının düşündüğü gibi basitçe fazlalıkları kes at ve geriye güzel bir burun kalsın işlemi olmadığı gibi, diğer bazılarının düşündüğü gibi hokus pokus işlemi de değildir.
Burnumuz temelde üç bölümden oluşmaktadır. En dışta içerdeki ayrıntıları gizleyen, koruyan, kapatan deri ve kas tabakası. Onun altında buruna şeklini veren kemik ve kıkırdak çatı. En iç tarafta da nefes alma yollarımız, burayı ikiye bölen, burnu taşıyan septum ve burayı döşeyen mukoza örtüsü.
Cerrahinin birinci kısmı deri ve kas tabakasının kaldırılması ve buraya sınırlı olarak yapılan işlemleri içerir. Derinin inceliği, kalınlığı, içerdiği yağ miktarı ve sertliği çok önemlidir. Rinoplasti cerrahının deriye etkisi her zaman sınırlıdır. Bu cerrahi ile derinizi çok küçültmek, esnetmek, çok inceltmek mümkün değildir ve ancak kısmen yapılabilir. Ama sonuç yaptığınız bütün değişiklikleri dış dünyaya bu deri yansıtacaktır ve ödem dediğimiz olayda bu deri kısmında gerçekleşir. Sert bir deri veya kalın bir deri altaki güzel görünümü tam yansıtmayabilir. İnce gevşek bir deri altındaki kemik ve kıkırdak bileşkelerini eklem hatlarını çok beli ederek hastanın kemikleri ve kıkırdakları aşırı hissetmesine sebep olur. Asıl cerrahi derinin altındaki ikinci katmanda yani buruna şeklini veren kıkırdak ve kemik katmanda gerçekleşir.
Cerrahinin ikinci kısmı kemik ve kıkırdakların şekillendirilmesi. Kalın kemikler kesilebilir, küçültülebilir, törpülenebilir ve birbirleriyle tekrar uygun şekilde ilişkilendirilebilir. Kıkırdaklar kesilebilir, dikilebilir başka bir bölgeden alınan kıkırdaklar bu alana yerleştirilebilir ve bu bölge tekrar şekillendirilebilir. Rinoplasti cerrahının en etkili olduğu alan burasıdır ve en çok işlem burada gerçekleşir, buruna şeklini veren ana kısım burasıdır. Burada olabilecek en büyük sıkıntı daha önce hasta bu bölgeye yönelik cerrahi geçirdiyse bir önceki cerrahide kıkırdaklarda aşırı küçültme yapılması ve kıkırdak yetmezliği oluşmasıdır. Bu durumda mutlaka kulak veya kosta gibi vücudun başka bölgesinden kıkırdak alınması ihtiyacı doğar. Nadiren aşırı kalın kemiklerde probleme sebep olur.
Cerrahinin üçüncü kısmı ve belki de görsellik kadar önemli olan solunuma etki eden kısım burnun iç kısmıdır. Burun etleri değişik yöntemlerle küçültülebilir. Burun etlerinin aşırı küçülmesi bazen sorunlara yol açmaktadır. Burada önemli kısım burnun en önemli taşıyıcı sistemi olan septum kıkırdağıdır. Bu kıkırdak burnun bütün yükünü taşıyan ve simetride en önemli kısımdır. Bu kıkırdak aşırı eğri ise veya daha önceki cerrahilerle aşırı şekilde alınmak zorunda kalındıysa önemli bir kıkırdak eksikliği sorunu oluşur, çünkü aşırı eğri kıkırdakları düzeltip tekrar şekillendirmek her zaman mümkün olmayabilir. Hastaların burada bazen anlayamadıkları şey dışarıdan çok eğri olmayan bir burunda bile septum kıkırdağı çok eğri ve şekillendirilemez durumda olabilir. Bu durumda burun için başka bölgeden kıkırdak almak gerekliliği doğar.
İyi bir rinoplasti sonucu almak için ameliyat öncesi hastaya düşenler: Hastanın sadece burnuna odaklanmak yerine bütün yüzüne odaklanması ve genel olarak yüzünde hoşuna gitmeyen girinti çıkıntı gibi bölgelerini tespit etmesi önemlidir. Burun tek başına değerlendirilmemeli mutlaka üzerine oturduğu yüzün, kaşın gözün, dudak yapısının, çenenin, alnın görünümü de önemlidir. Hastanın burnuna yapılacak işlemi gerçekçi bir şekilde düşünmesi, yeni bir burun başkasından alınıp kendisine nakledilmeyecek eski burnunda şekillendirmeler yapılacak ve bu işlemde mevcut burundaki malzemeler kullanılacaktır. Dışardan malzeme temin etmek söz konusu değildir. Burun sırtında kavis isteği ve burun ucunun kalkıklığı konusunda gerçekçi şekilde doktoruna isteklerini söylemesi önemlidir. Hastaların yüzlerini bir bütün halinde düşünüp yüzündeki diğer bölgelere bazı uygulamalar yaparak burun ve yüz daha iyi bir görünüme sahip olabilir. Bunun en basit örneği dolgu enjeksiyonu ile yüze güzel görünüm verilmesidir. Hastanın yüzünün genel görüntüsü sağ ve sol yüz arası asimetrisi, çenesinin geride veya öne çıkık duruşu, alın bölgesinin içeride veya dışarı doğru aşırı çıkıklığı yüz görüntüs ünü etkileyen şeylerdir ve burnun aşırı çıkıntılı görünmesine sebep olabilir. Bu nedenle, ameliyat sırasında çene gerideyse çene implantı, alın bölgesine yağ dolgusu düşünülerek burun görünümü ve yüz simetrisinde gelişmeler sağlanabilir. Yine hastanın ön bakışta her iki yanak ve gözaltı bölgelerindeki aşırı çöküntüler veya çıkıklıklar, yağ alınması veya yağ enjeksiyonu ile düzeltilerek burun ve yüz görünümünde gelişme sağlanmaktadır. Aşırı çene kası gelişimi olan hastalarda çene kası botoxu ile inceltme veya yanakları çok dışarı çıkıntılı ise yanak içi yağların alınması ile yüz görünümü daha iyi hale getirilebilir.
İyi bir rinoplasti sonucu almak için ameliyat sonrası hastaya düşenler: Hastaların ameliyat sürecine kendilerini hazırlaması da çok önemlidir. Duygusal olarak aşırı hassas veya aşırı değişken (bir-iki gün çok mutlu bir-iki gün çok mutsuz gibi) duygu durumu dönemlerinde veya hayatında birden fazla şey yolunda gitmediği dönemlerde bu tarz ameliyatları hemen olmamak gerekir. Biraz daha bekleyip daha stabil bir dönemde böyle bir işlem yapılması, ameliyat stresini azaltır ve daha güzel kararlar almanızı sağlar. Nadiren burun ameliyatları sizin genel hayatınıza ciddi şekilde etki eder. Ameliyat sonrası burun ve yüzünüzde morluk şişlik olacağını, ilk günlerin ağrılı ve burun tıkanıklığı ile geçeceğini bilmeli ve ona göre hazırlanmalısınız. Ameliyat bittikten sonra ben sıkıldım alçımı erken alın, tamponlarımı erken çıkarın gibi istekler hem sakıncalı hem de daha yeni problemleri beraberin de getirir. İlk günlerde ödeme bağlı farklı görüntüler zaman içinde azalıp geçecektir. Her ameliyatta olduğu gibi yaraların iyileşmesi 1-3 hafta içinde olmakta, burnun görünümü iyiye doğru birinci, üçüncü ve altıncı ayda ve birinci yılda değişmektedir.
Ameliyat sonrası süreçte hastaların en az 3 ay güneşten kendilerini korumaları gerekir bu süre doktorunuzun önerisi ile 6 ay- 1 yılla kadar uzayabilir. Aynı şekilde ilk altı ay gözlük takmanız burun şekline etki edebilir, bu sürede kişiden kişiye kemik kalınlığına göre değişkendir. Bütün hastaların cilt şekli ve kemik kıkırdak yapısı farklı olduğundan doktorunuz önerisi de sizin için farklı olabilir. Burunun bandajlama süresinden tutunda güneşe çıkma süreniz doktorunuz tarafından size has olarak belirlenir.
Hastalar iki burun deliğinden eşit ve mükemmel şekilde nefes almak ister ama her zaman biri diğerine göre biraz farklı olabilir, iki tarafı kıyaslamak yanlıştır, toplamda doğru ve yeterli nefes almak önemlidir. Sonuçta sağ elinizle sol eliniz arasında nasıl güç şekil ve fonksiyon farkı varsa, bu bütün vücut içinde geçerlidir.
Rinoplasti ameliyatı, doktorunuza ilk muayene olduğunuzda başlayan ve yaklaşık ameliyattan sonra ikinci yılla kadar uzayan bir süreçtir, günübirlik ameliyat gibi düşünülmemeli, bu süreçte doktorunuzla koordineli olarak süreci birlikte yürütmelisiniz.
Prof. Dr. Hakan CINCIK